Mavi Orman

Joan Baez, i-pod, Mevlana, hesapsız kitapsız yolculuklar, Johnny Walker reklamları, Burger King, kahve falı, pop şarkıları, Tom Robbins, sevgililer, aldatma, ölüm, Orhan Pamuk ve Daihatsu otomobillerle ahenk içinde, birbirine harman yoga asanaları…Bu kitabı çok seveceksiniz. Yazar da çok yakın arkadaşınız olacak.

~ Teoman, Sanatçı

Derin derin soluk alıp veren, göğüs kafesini genişleten bir anlatım.Bir iksir içiriyor sana ve yaşamak, sahiden yaşamak nedir, onu hissettiriyor.

~ Özcan Yüksek, Atlas Yayın Yönetmeni

Çocukken bizim eve misafir geldiğinde, annem muhakkak onun beni de görmesini isterdi. Böyle zamanlarda, dış dünyaya kapalı odamın hafif aralık kapısından önce bir baş uzanır, sonra misafirin kendisi, ne yapacağını bilmez bir halde, belli ki pek is- tenmediği o dünyaya adımını atardı. Ben oyunum kesintiye uğradığı için sıkkın, misafir sıkıldığımı gizlemediğim için çaresiz, karşılıklı öylece dururduk. Oysa bilirdim ki beni doğal ortamım- da izlemek ister misafir. Ne duydu ise hakkımda, kendi gözüyle görmek ister. Ne var ki odada bir başkası varken (o başkası bir çocuk bile olsa) kendi dünyama dönmenin yolunu bilmediğimden, sıkıntılı sessizlik uzar da uzardı. Sonunda annemin misafir arkadaşı olmadık bir adım atarak kendini benim dünyama katma- ya kalkışır ve varlığıyla kesintiye uğrattığı etkinliğin ne olduğu- nu araştırmaya başlardı. İşte o zaman gözleri ya karatahta karşısına sıra sıra dizilmiş bebeklerime ya da masamdaki tüken- mez kalemle çiziktirilmiş saman kâğıtların kayardı. Zaruri ziya- retini noktalamak için fırsattı anneme seslenmesi belki:

“Ah canım! Nilüfeeeer, yazar olacak bu senin kızın!” ya da; “Bak bak şu sıralara dizilmiş bebeklere… Annen gibi öğretmen olucan di mi kız?”