Hava nasıl güzel, nasıl tatlı size anlatamam, gelip de yaşamanız lazım.
Crema cafenin kaldırıma taşmış masalarında oturuyoruz Mandy ile. Sabah erken Emma hocamızın dersine gittik. Yılın en önemli üç shadow yoga olayından biri gerçeklişiyor. Emma ile Individual Primary Asana kursu. Sırbistan’da yaptığımın aynısı.
Crema kafenin karşı kaldırımında SunRose Luxury Homes. Hayallerimdeki ev. Modern, aydınlık, yepyeni gıpgıcır dairelerden oluşan bir bina. Tanesi 330.000 dolara satılıyor. Topu topu iki minik oda, bir salon. Aynı paraya bağlı, bahçeli, şömineli evler alabilirim. Hatta babama kalırsa Florida’da bir mahalle satın alabilirmişim bu paraya. Neyse zaten para da yok, bankadan kredi alacak halimiz vaktimiz de yok. O yüzden işte karşısına geçip keyifle kahvemi içiyorum ben de.
Dün Kokia ile roller blade turuna çıktık. Benim ayağımda patenler, onun altında tekerlekli sandalyesi uçarak mahallede daireler çizdik. En azından bir yıldır paten kaymıyordum ben. Tutulacağım korkusu ile gece yatmadan kendimi arnika yağları ile iyice ovdurup, üzerine beş tane arnika hapı yuttum. Şişmiş kasılmış kaslarla Emma hocanın karşısına çıkmak mı? Asla! Sabah gün doğmadan uyanıp bir de sıcak duş, derken derse gittiğimde o Çinli lastik kızdan da yumuşaktım. Hocam etkilendi ise de hiç çaktirmadı!
Güneş o kadar yakmaya başladı ki Mandy içeri geçti. daha saat sabahın 10’u. Ben SunRose Homes manzaramdan vageçmek istemiyorum. Bu bizim ikinci cefe ziyaretimiz. Önce downtownda Ace hotel’in lobisinde kahve içtik. Sonra hadi mahalleye dönelim de ikinci kahvemizi orada içelim dedik. Etti iki. (siz saymakla yorulmayın diye bakın ben söylüyorum)
Birazdan eve döneceğim. Kokia ile Pazar kahvaltısına gidecektik bir yerlere. Bakalım hala niyeti var mı…
Büyükleri ellerinden, küçükleri yanaklarından öperim.
Haa bir de…geçmiş bayramınız mübarek olsun!
Defne
İnsanlık Hâli 