Orada bir His var Uzakta

Mara Meiradi’nin FaceBook sayfasından alınmıştır

Orada bir his var uzakta….

O his bir hasret. Hayır, birine ya da bir ülkeye değil, bir zamana dair bir hasret.

Ben bu sabah yine “o his” ile uyandım.

O zamanı ben yaşamadım. Tam yaşayacaktım, kaçtı. Ben doğduğumda parti bitmiş, geriye sönmüş balonlar ve sarkmış süsler kalmıştı. Bir de partide eğlenmiş büyükler. O zamanın izleri her yerde idi ama kendisi yoktu. Siz de belki biliyorsunuz “o his”i. Filmin başını, ortasını kaçırmışız da en sonunda doğmuşuz gibi bir şaşkınlık, kafa karışıklığı ve kaybolmuşluk hissi. Belki bizim bir türlü büyüyemeyen bir kuşak olmamız da o his ile ilgili bir şeydir. Bizden sonrakilere sormak lazım, “o his” onlara da aşina mı diye. Ama belki de bana has bir şeydir… Bazı sabahlar yakama yapışan, diğer sabahlarda unuttuğum…

O his dediğim gibi başka bir zamana ait. O zamanda akşamüstleri kadınlar evlerinin önüne bir sandalye çekip oturuyorlar. Hava biraz serinlemiş oluyor ve çocuklar meydana çıkıp oyunlar oynuyorlar. Meydanı ağaçlar çevreliyor. Dut, vişne, limon ağaçları. Rüzgar çiçek kokuları ile yüklü. Manolya ve hanımeli. O zamanda hayat yudum yudum yaşanıyor. Erkekler kahvede takılıyorlar, kimse bireyselliği ile çok uğraşmıyor. Kimse kendini çok düşünmüyor. Kadınlar evlerinin önüne çektikleri sandalyelerinde komşuları ile laflar ve erkeler kahvede tavla oynayıp siyasetten bahsederlerken, çocuklar kan ter içinde birbirleri ile dalaşırlarken… ne oluyor?

Ne oluyor orada?

Geleceğe dair hayaller ya da geçmişin hasretinde aradığımız, bulmayı umduğumuz ya da kaybettik diye üzüldüğümüz şey hep bir his aslında. En büyük hayaliniz nedir?

Dünyayı gezmek? Kitap yazmak? Ünlü olmak? Zengin olmak? Boğaza bakan bir evde yaşamak? Hayatımızın aşkı  ile evlenmek?

O hayal aslında bir araç. O hayal aracılığı ile bir şey hissettmek istiyoruz. Nedir o şey? Belki tatmin, belki güven, belki mutluluk veya sevinç, belki huzur… O hissi bulmak çok önemli çünkü o şeyi bulduğumuzda his hayalden özgürleşecek. Bir aracı olmadan da o hissi yakalayıp yaşayabileceğimizi hatırlayacağız. Bütün hayallerimiz hemen şimdi, burada gerçek olabilecek.

Benim hasreti ele alalım. O özlediğim zamanlar geçti artık… Şimdi geçmişte geçen bir roman yazarak birazcık olsun o meydanlarda çekirdek çitlemenin zevkine varıyorsam da, bilgisayarımı kapatıp kahveden çıktığım anda şimdiki zamanın içindeyim. Bütün enerjimi hasrete sarf edip, şimdiki zamanların eksiklerini sayıp dökerek ömrümü geçirebilirim. İşte efendim, eskiden böyle miydi, eskiden ne güzeldi, şimdi ne kötü vs vs vs. Böyle bir ömür geçer mi? Geçer. Bir sürü insan eskiye yanıp, geleceği hayal ederek şimdiyi pas geçtikleri hayatlarda nefes tüketiyorlar. Ben de o kervana katılabilrim pekala.

Üstelik o eskiden dediğim zamanları hiç yaşamamış olduğum halde.

Ya da o hasretini çektiğim meydandaki hissi araştırmaya koyulabilirim. Ne görüyorum o resimde? Kadınlar var. Hep beraber evlerinin önüde oturmuş laflıyorlar. Kimisi kucağındaki tasta fasulye ayıklıyor ve kimisi tığ işliyor. Akşam güneşi meydanı turuncu kızıl aydınlatmış ve çocuklar bağıra çağıra bir şeyler oynuyorlar. Kahveden zarın tahtaya vuruşundaki tıngırtı ve tavla taşlarının hareketi duyuluyor. Nedir nedir bu his? Gevşeklik? Rahatlık? Acele etmemek? Bir günün diğerinden çok da farklı olmadığını bilmenin güveni? Rutin? Bütün bunlar evet… Öte yandan sohbet ama rahat, çekirdek çitlerkenki sohnet. Ötekine ya da hiç bir şeye dikkatini fazla vermeden yapılan gevşek sohbet. Kadınlarla birlikte olmak. Kadınların herhangi bir tanesi olmak. Kalabalıkta kendi dertlerinin ufalması hali. Gülmek.

Hasretini çektiğim şey yüzyıl önceki bir güzel bir meydan ve etrafındaki iki katlı evlerin önünde oturan kadınlardan biri olmak değil, bu yukarıda saydığım hisler aslında. Onların kaynağı bende olduğu sürece herhangi bir yerde ve zamanda hasretini çektiğim o hissi bulmak için çalışabilrim.

Orada bir His var… ama çok da uzakta değil, aslında hepsi içimizde. Bir el atıp çıkartmak lazım sadece.

Orada bir His var Uzakta’ için 6 yanıt

  1. İlke 13/02/2014 / 8:06 pm

    Bu ne güzel hasretin dile getirilişi….

  2. Aygül HAYAL 08/03/2014 / 7:19 am

    Bu blogu şimdiye kadar nasıl keşfedememişim diye kendimi acımasızca suçlarken, bir de üstüne sidebar’da* romanlarınızın var olduğunu görmek sarsıcı oldu. Sabahın köründe bir hazine buldum, aferin bana 🙂 Şu romanları sipariş edeyim sonra blogunuzu didik didik edeceğim.
    Cümlelere, tasvire doyamadım, kaleminize sağlık.

    • kalemtıraş 10/03/2014 / 9:17 pm

      Çok teşekkür ederim Aygül Hanım. Umarım kitaplarım da sizi benzer şekilde doyurur. Yorumlarınızı bekliyorum. Sevgilerimle,
      Defne

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s