MENSTRÜASYON_1. Bölüm

Yoga, kadınlar, adet dönemi ve dahası… Meslekdaşım, sınıf arkadaşım, Shadow Yoga öğretmeni Radhasri’nin yazdığı bu makaleyi paylaşmak istedim.

YAZAR: Radhasri (Rhonda Fogel)

İngilizce orijinalinden Türkçeye çeviren: Biray Anıl Birer

Mens 1
Seafolly swimwear. Photo : Pinterest

Ergenlik yıllarımda televizyonda izlediğim bir tampon reklamı bende kalıcı etki bırakmıştı. Beyaz bikini giymiş, karnı dümdüz bir süper model uzun sarı saçlarını savurarak beyaz bir atın üstünde dört nala koşuyordu. Kendi kendime “Bu kadın hangi gezegende yaşıyor?” diye sormuş ve yaptığı şeyin riskli olup olmadığını düşünmüştüm. Tampon tamamen içine girip ipi elinden düşürene kadar kaç tur atması gerekiyordu? En sonunda kendimi suçlamaya başladım. Sorunum neydi benim? Neden kanamam varken ata binesim gelmiyordu?

Her ay aynada gördüğüm resim, olmam gerektiği söylenen çılgın ve özgür savaşçı tanrıçadan epey uzak. Gördüğüm şey, daha ziyade, bol eşofman ve penyeyle daha rahat eden yağlı saçlı, şişkin ve soluk bir resim. Kendimi nasıl hissediyorum? Tek istediğim şey biraz kestirmek. Sıcak bir plajda neredeyse çıplak bir halde piyasa yapmak aklımdaki son şey oluyor genelde.

Kanama zamanlarında enerjinin düşmesi ve içedönük hissetmenin kötü ve zayıf bir şey olduğuna ve bütün bunlara izin verilmemesi gerektiğine dair bütün kadınları ne zaman, neden ve nasıl ikna ettik?

Bu ‘aylık lanet’ insanlığın var oluşunu sürdürüyor. Ona daha fazla saygı duymamız ve onu daha ciddiye almamız gerekmiyor mu?

mens 2
Foto: interest

İlk âdetim epey erken bir yaşta, 12 yaşımda başladı. Annem beni hiç uyarmadan, kadınlığa giriş töreni olarak, yüzüme sert bir tokat attı. Yaşadığım şok ve gözyaşlarım dinince, bana bu dinî batıl inancı açıkladılar: Adet gören kızın kan dolaşımı hayatı boyunca düzgün olsun diye tokatlanırmış. İnanın bana, tokat atmak yerine, bu aylık hadiseye nasıl saygı duyacağım ve sistemimi nasıl yenileyeceğim konusunda biraz yol gösterseler çok daha iyi olurdu. Tokat işe yaramadı. Erkenden tükendim ve 30’larıma gelene kadar sorunumu anlamadım.

Lisede beden eğitimi derslerini sık sık asardım; gerçi beden eğitimi dersini fazla sevmediğim için her zaman olabilirdi bu. Adet dönemimi bahane olarak kullanırdım ama beden eğitimi öğretmeni bir hafta önce de aynı cümleyi kullandığımı hatırlayınca nihayet yakalandım. Adet gördüğümde hiç dışarı çıkmak, aktif veya sosyal olmak istemiyordum ama elbette zorundaydım. 17 yaşıma geldiğimde bu bana bir lanet, mücadele edilmesi ve olabildiğince uzak durulması gereken bir şey olarak görünüyordu. Sadece unutmaya uğraş, çalışarak üstesinden gel, egzersizle atlat ve bir şey yokmuş gibi devam et.  Adetinin seni aşağı çekmesine izin verme, dışarıya çıkıp normal olabilmek için bastır onu. Hiçbir şeyin değişmesine gerek yok.

24 yaşıma gelip de vejetaryen olmaya heveslendiğimde, düşük tansiyon ve baş dönmesi krizleri normal şeyler haline gelmişti. Bunlarla yaşamayı öğrendim ve bunu ‘benim bir parçam’ olarak gördüm. Doktorum kansızlık sınırında olduğum için beni doğum kontrol hapını ve et yemeyi bırakmamam konusunda uyardı. Ama yine de bunları yaptım. Dört yıl sonra bunun bedelini ödüyordum. Adet dönemimde her şey çok daha kötü bir hale geliyordu. Ne kadar demir hapı ve B12 takviyesi alırsam alayım, bir biftek veya bir parça ciğerin yerini tutmuyordu. Yoga eğitmenlerimin yanında Ayurvedik hekimim de bana et yemem gerektiğini ve bedenimin bunu bildiğini söylüyordu.

Tüm yoga eğitmenlerim kadındı ve yıllar boyunca hiçbiri adet döngüm sırasında baş aşağı hareketleri yapmamam için beni uyarmadı. Derslere girmeme izin veriliyordu ve uygulamada herhangi bir değişiklik yapılmıyordu. Dinlenmek için bir ya da iki dersi kaçırmışımdır ama tamponların yardımıyla her hareketi yapıyordum.

Şimdiki yoga öğretmenim adet dönemimde bedenimde olup biten her şeyi hissetmem için bana izin verdiğinde ve bunu kabul etmenin ne kadar önemli olduğunu bana öğrettiğinde 33 yaşındaydım. Bu eğitmenle birlikte çalışmak için okyanusun öteki tarafına geçmiştim ve daha ilk seansta 3-4 günlük kanamam olduğu için derse katılmama izin verilmemişti. Bir kenarda oturup onları izlemek zorundaydım.

Bu ADAMDAN kadın olmak hakkında o kadar çok şey öğrendim ki!

Harcayacak çok az enerjimin olduğu bir dönemde kendimi zorlamak durumunda kalmamak beni o kadar rahatlatmıştı ki… Fiziksel olarak uygulamak zorunda kalmadan dersleri izleyerek ve bütün bilgiyi yalayıp yutarak da çok şey öğrendim. Başkalarının hareket etmesini gözlemledim; eve döndüğümde derse katılan diğer öğrenciler kadar öğrenmiştim. Yorgunluktan tükenmemiştim ve hayatta kalma mücadelesi vermek yerine dinlenme halinde çok daha fazla bilgi edinebilmiştim. Aylık adet dönemimi bir lanet olarak reddetmek yerine onun işaretlerine saygı göstermek ve aldığım bu molayı kendine bir hediye olarak kabul etmek öğretiliyordu bana. Üç gün boyunca yogayı uygulamamak ve rutini akıntıya göre birkaç gün önceden ve birkaç gün sonradan değiştirmek oldukça yerine hissettirdi. O zamandan beri beni besleyen yeni bir öz bakım ritmini doğal olarak tutturdum.

 

 

mens 3
Sanatçı: Cendrine Rovini. Foto : Pinterest

Çoğu zaman kadınlar bir şeyleri kaçırdıklarına inanmak, ‘yapmadıkları’ sürece ‘anlayamayacaklarını’ düşünmek gibi bir hataya düşüyor. Konu yoga ve anlamak olduğunda daha azı daha çok demektir, özellikle de kanama halindeyken. Bilgi farklı şekillerde, farklı kaynaklardan gelir. Fiziksel olarak eyleme geçmek için ayrı bir zaman; kavramak ve hazmetmek için de ayrı bir zaman olacaktır. Genişleme ve kasılma, soluk alma ve verme, ayın yaklaşması ve uzaklaşması döngüleri vardır. Sadece genişlemeden ibaret bir yaşamı sürdürmek doğal değildir ve bu en nihayetinde gelecekteki bir kırılma noktasında çok daha büyük bir kasılmaya yol açacaktır. Bununla aylık olarak ilgilenmek ve riski azaltmak daha iyi olacaktır. Doğa sizin sınırlı programınızdan çok daha büyük bir plana sahiptir, bu nedenle onunkine ayak uydurmak en iyisi olacaktır.

354 kan kaybı döngüsünden sonra, 41 yaşındayken bir Çin tıbbı doktoru için çalışmaya başladım ve kan seviyelerimi, kas dokularımı ve genel olarak canlılığımı değiştiren bitkisel bir formülü keşfettim. Keşke Si Wu Tang ile kadınlığımın çok daha erken bir safhasında tanışsaydım. Sanırım bana hayatta sert bir tokattan çok daha büyük bir faydası olabilirdi. Her aylık kanamanın ardından kaybedilen kanı tazelemek ve sistemi takviye etmek o kadar önemli ki. Bunları yapmak kadınların çektiği acıları rahatlatmaya yardımcı olabiliyor. Gıda saflığında formüle edilmiş bitki özlü bir ilacı bile kullanmadan önce nitelikli bir doktorun tavsiyesini almak daha uygun olacaktır.

mens 4
Ay 2007 Mexico. Foto : Radhasri

Kadınlar bu sakınılmaz ve kaçınılmaz aylık dönem hakkında düzgün şekilde eğitilmiyor ve bu konuda herhangi bir rehberlik almıyorlar. Kadının bu döngüyle nasıl başa çıktığı, kendine nasıl baktığı ve kendini nasıl tazelediği hayat ışığını ve tüm yaşamını etkileyebilir!

Kocam ‘yakında kanama başlayacak’ sinyallerinin yanında ruh halimdeki değişim işaretlerini de anlıyor ve tanıyor. Hatta bazılarını benimle birlikte yaşıyor. Yorgun düşüyor ve normalden daha uzun süre uyuyor veya bacakları ona daha ağır geliyor. Çadıra benimle birlikte girecek diye onunla dalga geçiyorum, o da homurdanıyor ama benimle aynı fikirde. Erkeklerin de ritimleri ve döngüleri var.

HEPİMİZ ay döngüsünden etkileniyoruz. Bunun inkar etmek evrenin tasarımına ters düşer ve kendi doğamızın reddidir. Ne yazık ki, yapay elektrikli ışıkların hayatımıza girmesiyle birlikte bu ay döngüleri ile bağlantı kurmak epey zor hale geldi. Bizi çevreleyen beton duvarlar arasında gökyüzü manzaramız büyük ölçüde daraldı. Gündüz ve gece ile dolunay ve yeni ay arasındaki fark daha az fark edilebilir oldu.

mens 5
Foto : Radhasri

Söylemem gereken tek şey çadıra gideceğim oluyor; kocam da bu işin nasıl ilerleyeceğini biliyor. Gelecek haftanın ‘kadın tatilinin’ hazırlığı temizlik ve toparlama ile başlıyor, ev ve erzak alışverişleri yapılıyor, belki önceden biraz yemek de pişiriliyor. Kanamamın ilk üç gününde hiçbir şey yapmamak üzere en iyi şekilde hazırlık yapıyorum. Pratik yok, ev işi yok, mutlaka gerekmedikçe dışarı çıkmak yok. Benim kraliçe rolünü kaptığım aylık bir kentsel inziva.

Elbette bu her zaman mümkün olmuyor. Hayat üzerimize kendi istediklerini boca ediyor. Acil durumlar, cenazeler, toplantılar, düğünler, binilecek uçaklar, öğretilecek atölyeler ve yıllar boyunca pek çok şey girdi araya. Tüm olayları kontrol edemeyiz. Ama gerekli önlemleri alabiliriz ve seçim şansı olduğunda bilgece karar verebiliriz.

Yani mücadele edip üstesinden gelmeniz gerektiğine inanıp o bikiniyi giymek ve o ata binmek yerine, doğanın çağrısını dinlediğinizde ne olacağına bakın ve yatağınıza uzanın. Pişman olmayacağınıza eminim.

Yazarı takip etmek isterseniz: https://www.instagram.com/hathayogashalamontreal/

Yazının orjinali için:

Medium.com adresinde görüntüleyin

 

Medium.com adresinde görüntüleyin

 



“MENSTRÜASYON_1. Bölüm” için bir cevap

  1. Ah bunları menopoza girmeden önce bilseydim, kendi kendime bu barış ve inziva halini yaşatmaz mıydım!! Olsun, madem benden geçti şimdi de genç kadınlarla bu bilgileri paylaşabilir onların bedenleriyle ve döngüleriyle uzlaşmalarına yardımcı olabilirim belki…

    – Candan iPad’imden gönderildi

    İnsanlık Hali şunları yazdı (21 Nis 2018 20:24):

    > >

Yorum bırakın