Gün 5

#glütensizşekersizkırkgün
Gün 5
Bugün ilk defa canım çok fena çikolata çekti. Bunun için de bir adet havuç yedim. Bugüne kadar meyve bile yememiştim. Şeker isteği (ihtiyacı diye bir şey yok, isteği var) yedikçe azalacağına çoğalan bir şey. O istek geldiğinde yemediğimizde yavaş yavaş geçiyor. Bir de bir bilge beslenme uzmanı bana demişti ki şeker isteği aslında susuzluk alametidir. Bir bardak su iç. Ben de havucun üzerine su içtim. Çikolata hayalleri suya karıştı gitti.
Bir de bugün 10km bisiklete bindim. Hiç de enercik filan hissetmiyorum kendimi Perişan yorgunum hatta. Ama ilk hafta beklenen bir şey yorgunluk. Detoks. Toksinler yüzeye çıkıyor. Su içip içip onları atmak lazım.
Aklıma bir şu geldi:
Azaltmakla bırakmak arasında çok büyük bir fark var.
Öğrencilerime hep söylediğim gibi bir şeyi yüzde 99 yapmakla yüzde 100 yapmak arasındaki farkı yaşayınız.
Bu konuda da yarın konuşuruz.
Siz ne yapıyorsunuz?

IMG_0084

Gün 5’ için 3 yanıt

  1. Ümit 04/08/2016 / 9:37 am

    Deneme kıvamında olmuş..

  2. yuzdeyuzorganik 04/08/2016 / 9:43 am

    Defne merhaba!
    Senle hiç tanışamadık ve konuşamadık fakat her yerden seni duyuyorum, bir şekilde senle bir yerde yollarımız kesişecek gibi hissediyorum, bir dersinde veya bir etkinlikte.. bakalım!
    Ufak bir şey paylaşmak istedim;
    5 sene önce ilk yoga eğitmenlik eğitimimi alırken, henüz kavramlara çok aşina olmamakla birlikte, eğitimin ilk günü bize birer “tapas” seçmemiz söylendi, ve bir kağıttaki boşlukları doldurarak bu eğitim süresince herhangi bir şeyden vazgeçmemiz istendi. Herkes kendine bir şey seçme hakkına sahipti. Bir kaç örnek verildi, bu biraz konuşuldu. Ben de pek düşünmeden yapay şekerden vazgeçeceğimi yazdım. Açıkçası o dönemlerde bile şekerli şeylerin hayatımızı nasıl ele geçirdiğini, bir çikolata yedikten sonra ağzımda kalan o yapay tadın çikolatanın verdiği tüm keyfi nasıl kaçırdığını vs hissediyordum.. neyse, ben bunu yazdım. Fakat gel gör ki bunun bu kadar kapsamlı bişey olacağını öngöremedim! O ilk dönemler sürekli elime paket alıp içindekileri okuyarak, en ufak bir şeker belirtisi gördüğümde o paketi bırakarak, “ne yiyeceğim şimdi ben?” endişesiyle etrafa bakınarak geçti. Ekmeğimi bile evde kendim yapmaya ve içine şeker yerine annemin yaptığı şekersiz pekmezi koymaya başladım; şekersiz kek, reçel.. aklına ne gelirse bir çok şey denedim. O süreç açıkçası benim için inanılmaz yoğun geçti – hem eğitmenlik eğitimi, hem bu detoks ve bunu tam 5 ay boyunca yaptım. Eğitimin sonunda en son gece bir ateş yaktık. Herkese o ilk günkü kağıtlar verildi ve tekrar okuyup ateşe atmamızı söylediler. Ateşe attım, yaktım gitti.. “kutlama” gibi oraya bir kaç şişe şarap, çikolata, cips vs getirmiştik. Ve hiçbirinden tüketmedim. Resmen canım istemedi. O yapay tadı almak istemedim.
    Ha sonra noldu dersen.. şekeri çok az az miktarlarda hayatıma geri koydum, bir şekilde oluyor işte.. bir daha böyle bir sürece giremedim, “ara ara bunu yapmak lazım” dediysem de o “ara ara” hala gelmedi, hayatımda bambaşka süreçler gelişmeler oldu ve açıkçası haftada bir o iki kadeh rakı keyfimden de, ailemi ziyarete gittiğimde annemin yaptığı kekten, babamın yaptığı ekmekten yeme keyfimden de ödün vermek istemedim. O da belki bir dönem gelecektir. Sabır..
    Neyse.. ne uzun yazmışım!
    Çok sevgiler, yazılarını takip etmek çok güzel, teşekkürler tüm bu güzel paylaşımların için.
    Selin Gizem Bozkurt.

  3. Hayguhi Parunyan 24/08/2016 / 7:28 pm

    Sevgili Defne
    20 gün sonra, bugün mahlepli çöreğin tadına baktım, şekerin tadı iğrenç geldi. Ben ki 57 senelik ömrümde şekersiz 3 günden fazla geçirememişim, gönlüm ve beynimle sana söz verdim ya…herşey mükemmel güzel insan Defne ❤️
    ps: eşim de benle beraber rejimde

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s