
#glutensizsekersiz40gün.
Bugün kırk günlük glütensiz ve şekersiz beslenme rejiminde ikinci gün. FaceBook aracılıyla pek çok okur bu kırk günü benimle beraber geçirmek istediklerini yazdılar. Siz de istediğiniz noktada trene atlayabilirsiniz.
Bugün ikinci gün. Kırk gün boyunca içinde glüten maddesi olan gıdalar ile taze meyve dışında şekerin her türlüsünden uzak duracağız. Dünkü FaceBook paylaşımını da buraya koyuyorum. Bundan sonra hem blogdan hem FaceBook’dan beni takip edebilirsiniz.
Bir şey fark ettim: Bu kırk gün glütensiz, şekersiz besleneceksem hiç ama hiç aç kalmamam gerekiyor. Açlık anında gözüm dönüyor. Zevk düşkünü zihnimin kölesiyim o anda. O yüzden mideler hep dolu olsun. Çünkü sokakta aniden acıkırsak (ki bana bu sabah oldu) etrafımızda kırk günlük kürümüze uygun bir şeyler bulmamız zor olabilir.
Tecrübelerimi ve bildiklerimi buradan paylaşacağım. Beslenme uzmanı değilim o yüzden buraya yazacağınız her türlü yeni bilgiyi, düzeltmeyi ve kişisel yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım.
Ben her bünyenin kendine en iyi geleni deneye yanıla bulacağına inanıyorum. Glütensiz beslenmeyi denemiştim. Beş yıl önceydi. İlk kırk gün çok zor geçmişti ama bir alıştıktan sonra özellikle beyaz un içeren besinlerin yenilir şeyler olduğunu bile unuttum diyebilirim. Bütün mesele zihni programlamakta sanırım.
Bu arada glüten ile şeker arasında dağlar kadar fark var. İkisinden aynı anda vazgeçiyorum diye aynı şey sanılmasın. Glüten buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahılların içinde bulunan bir (aslında iki) cins protein. Bu protein bağırsakların iç çeperine yerleşip enflamasyon yaratıyor. Kimi bağırsak bu maddeyi kolayca eritip temizlerken, kimi bağırsak gluten karşısında güçsüz kalıyor. O zaman da bu proteinler bağırsakların iç çeperinde bir duvar örmeye başlıyorlar. Bu duvarı biz dışarıdan karın şişliği, gaz veya karın serliği gibi algılayabiliriz. Belki de glütene karşı bir hassasiyettir. Bir bırakıp görebiliriz. (Benim glütensiz geçen iki yılımda karnım hem minicik, hem de yumuşacıktı.)
Bu arada önemli bir bilgi: Glütensiz beslenme çok hızlı kilo verdiriyor. Zaten zayıfsanız, bünye zaten yeterince besin alamıyorsa kesinlikle tavsiye etmiyorum. Ayrıca glüten hassasiyeti bulunmayanlar için temiz, saf, tam buğday da eşsiz bir besin kaynağı.
Glütenden laf açılmışken dünyada bir glütensiz besin pazarı mevcut, malumunuz. Bisküviler, krakerler, makarnalar, ekmekler… Glütensiz sağlıklı anlamına gelmiyor. Bir çoğu beyaz pirinç, patates, mısır gibi hiç de masum olmayan besinlerden üretildikleri için tam da tersine sağlıksız gıdalar. Şekeri hiç saymıyorum bile ama nedense glütensiz ürünlerin çoğunda müthiş miktarda şeker bulunuyor.
Size tavsiyem “glütensiz”adıyla üretilmiş gıdalar yerine zaten doğal olarak içinde bu maddeyi barındırmayan gıdalarla beslenin.
Şeker konusuna da yarın geçelim….
Merhabalar, ben daha önce Canan Karatay’ ın önerdiği gibi beslenmeye başlamıştım ve çok da memnundum. Daha sonra araştırmacı ruhum beni rahat bırakmadı sağlıklı bir diyet nasıl olmalı diye araştırırken gluteni keşfettim. Daha sonra kendimce glutensiz ve şekersiz bir diyet oluşturdum. Ama sizin de dikkati çektiğiniz gibi glutensiz diye makarnalar ve bisküvilerle beslenmek çok zararlı ve yine dikkati çektiğiniz gibi tatlandırıcılarda insan vücudunda aynı şeker etkisi yapmaktalar. Şekersiz besleniyorum ama stevia kullanıyorum demenin bir anlamı yok. Geriye et, salata, türk tencere yemekleri, çig kuruyemişler ve günde bir porsiyon meyve kalıyor. 🙂 Aslında hiç de fena olmamakla beraber gün içinde yanınızda değillerse kendilerine ulaşmak zor 🙂 Bu yüzden ilk başladığımda aynı sizin gibi daha çok yemek yeme dürtüsü oluştu bende de. Ama daha çok yememe rağmen kilo verdim. Zaman geçtikçe daha az yer oldum hiç ara öğün yapmadığım gibi öğün sayımı düşürdüm. Güzel zamanlardı :)) Son zamanlarda baya bir bozdum bende kendi diyetimi fakat sizinle tekrar başlıyorum ilk günüm çok başarılıydı mükellef glutensiz şekersiz bir kahvaltıdan sonra akşam üstü yoğurtlu avokado salatası ile günü bitirdim:) Hem bir işi tamamlayabilmenin hem de karın bölgesini rahatlatabilmenin güzelliği ile kalktım 2. güne. bugunde planlarım içinde slow juicer ile sıkılmış bir bardak yeşil şekersiz juice ile başlayıp, yumurta yemek sabah kahvaltısında. Akşam ise kemik suyuyla yapılmış karabuğdaylı domates çorbası, börülce salatası ve yoğurt yemeği düşünüyorum. Bu güzel motivasyon için size teşekkür ediyorum… İyigünler…
Ben de iştah açıcı fikirleriniz için size teşekkür ediyorum. Bize sık sık kendinizi nasıl hissettiğinizi, bu yeni düzene alışmak için neler yaptığınızı yazarsanız çok mutlu oluruz.
Ben de bugun basladim. Gunlerdir evirip cevirip yeni bastan okuyorum yazdiklarinizi; ancak motive edebildim kendimi 😊 1 yasinda kizim var,hunharca emmeye devam ediyor beni. O yuzden bir yandan ihtiyacim olan tum besinleri almaya devam etmem lazim. Baska bir canliyi daha besliyorum malum. Bu arada soyle guzel bi durum oldu, kizima hazirladigim kahvalti ve diger ogunleri biraz daha fazla yapip ben dr aynilarini yiyorum. O ultra saglikli besleniyor cunku. Unsuz, sekersiz. Bu sabah ornegin patates tostu yaptim, kocan. Ikimiz boluserek yedik. Patatesi rendeleyip suyunu sıktım, icine yumurta kirdim, bol peynir rendeledim. Tost makinesinin icine yagli kagit koyup ustune doktum bulamaci. Kapadim makineyi bastirdim. Oyle bi guzel kizardi nar gibi. Yanina da cay. Al sana glutensiz kahvalti. Bu tosta dereotu, nane, cesitli baharatlar vs eklenebilir. Isterseniz fotosunu da cektim 😉
Fotosunu da isteriz tabii. Ağzım sulandı.