yogada hoca yitirmek
-
Yogada Hoca Yitirmek 7.Bölüm: Eve Dönüş
Υoga yolunu hocasız yürüyebileceğimi hiç düşünmedim. Hala da düşünmüyorum. En azından şimdilik. Güvendiğim, saygı duyduğum ve rehberliğine yüzde yüz teslim olduğum bir hocam var şimdi. Onunla yılda iki defa bir araya geliyor ve diğer zamanlarda bana verdiği ödevleri çalışıyorum. Sıkıştığım zaman ona yazıyor, muhakkak soruma bir yanıt alıyorum. İlişkimizin sınırları son derece net. Arkadaşlık, asistanlık, Continue reading
-
Yogada Hoca Yitirmek 6. Bölüm: Mor-Kırmızı Kayalıklar
“Ne yani? Türkiye’de annesi babası tarafından yeterince takdir görmeden büyüyen insanların hepsi ünlü mü olmak istiyorlar? ” diye sordu Kokia dün yazdıklarımı ona anlatınca. “Kendi şartlarını bütün bir millete genelliyor olmayasın?” İçimdeki sosyolog minicik bir örnekten yola çıkıp bütün toplum hakkında yargıya varmaya kalkıyorsa bu işten hiç anlamıyor demektir. Hayır, öyle bir demek istememiştim. Ancak Continue reading
-
Yogada Hoca Yitirmek 5. Bölüm: Darlık 998- Boşluk 2
Bir defasında modern bir medyum/terapist kişiye görünmüştüm. İstanbul’da yaşayan bu ingiliz adam karşıma geçip gözlerini bir süreliğine kapamış açtığında sorularıma ve sormadıklarıma bir bir cevap vermişti. İşin tuhaf tarafı adamın adı sanı, evinin yeri ve hatta söylediklerinin büyük kısmı bile hafızamdan uçup gitmiş. Şimdi size yazarken acaba rüya mıydı o yav, diye de içimden geçmiyor değil Continue reading
-
Yogada Hoca Yitirmek 4. Bölüm: Sen Olmuşsun Arkadaş!
Şaan’ın karşıma çıktığı o an ve öncesinde aşk ve meşksizliğin tepeme vurmuş olduğunu yazmadan bu hikayeye devam edersem pek çok şey anlamsız kalacak. Neredeyse 7 yıldır kanımı kaynatıp karnımı doyuracak bir aşktan mahrum yaşıyordum. Yedi yıllık aşksız/meşksiz dönemin ilk yarısı jilet attıran cinsten meydan muharebelerinde, ikinci yarısı da “rahibelerden rahatı var mı şu alemde” mantığında Continue reading
-
Yogada Hoca Yitirmek 1. Bölüm: Albequerque Havaalanı
Dört yıl kadar önce, Albequerque havaalanında, bir merdivenin en alt basamağına tünemiş inanamaz gözlerle kucağımda açık diz üstü bilgisayarıma bakıyorum. E-posta kutuma düşmüş son mesaj şöyle diyor: Sevgili Defne, Umarım bu mesaj vaktinde eline geçer. Santa Fe’deki kurs iptal oldu. Gelme! P.S Bavullara, bavul arabalarının tekerleklerine, boyasız tozlu, bağcıkları bağlı, rugan, topuklu ayakkabıların içindeki aceleci, Continue reading