İstanbul

  • Yazar Yılbaşı Seviyor

    Büyüdüğüm evde yılbaşlarına çok önem verilirdi. Bayramlardan ve hatta yaş günlerinden bile daha önemliydi yılbaşı. Muhakkak bizim evde toplanırdık. Annem emektar yardımcısı Ayşe Hanım’la beraber bütün gün yemek pişirirdi. Tavuğun içi doldurulur, lahana dolmalar sarılır, kayısılı, kestaneli pilav hazırlanırdı. Kütür kütür salatalar, cevizli kabak tatlısı derken benim içim içime sığmazdı. Benim görevim, evin tek çocuğu Continue reading

  • Ne Heyecanlı Çocuklardık Biz!

      Cumartesi, 15:24, Portland, OR, ABD. Bunaltmayan ama hangi mevsimde olduğumuza da hatırlatacak kadar sıcak güneş ışınları yaprakların arasından süzülüp yola düşüyordu.Geçtiğim sokaklarda kimsecikler yok. Evler, ağaçlar, çiçekler, yapraklar arasından süzülen ışık. O kadar. Tek hareket ben, bisikletim ve gölgemizden ibaretti. Spotify’dan müzik dinleyerek ilerliyordum. Joan Baez’in yorumu Brothers in Arms çalmaya başladı. Birden yüreğim Continue reading

  • Hayatı Beklerken*

    Sevgili Okur, Nasılsın? Ben, biliyorsundur belki, bir zamandır İstanbul’dayım. İstanbul’da olduğum için de hayatı nefes nefese yaşıyorum. Günümü asgari miktarda faaliyetle de doldursam yine de hep bir yetiştim, yetişemiyorum, yetişmeliyim hissi yakamı bırakmıyor. Stres dedikleri bu işte, değil mi? Bir boşluk bulamamak… Dolu, dolu dolu. Her yer, herkes, her an dolu. İstanbul’da hayat böyle dolu Continue reading

  • Görüp de Geçtiğimiz İstanbul

    Çıkmaz sokakları, yıkıntı halindeki evleri, ihtişamlı sarayları, apartmanların arka pencerelerinin baktığı avluları ile, bu şehirde keşfedecek ne çok şey vardı! İstanbul iç içe geçmiş diyarların merkeziydi belki. Şehrin daracık eski sokaklarını dolaşırken bir solucan deliğinden girip diğerinden çıkabiliyorduk. Solucan delikleri yüzünden paylaşılamıyordu bir türlü. Çünkü mekan değiştirirken insan kendi kimliğinden de özgürleşiyordu. Kim olduğunun önemi Continue reading

  • Kahkaham Mücadelemdir

    Kuraldışı Dergi’deki yeni yazım. Her şeye rağmen biz bugün yine sokaklardayız. Hayır, bugün slogan atarak, pankart taşıyarak yürümüyoruz. Bugün sokaklara sere serpe yayılmışız. Rengarenk elbiselerimiz, rüzgarın dağıttığı saçlarımız, kocasız, babasız, abisiz tek başınalığımızla parklarda, sinemalarda, lokantaların kaldırımlara çıkarttığı masalarında, otobüslerde, minibüslerde, inadına her yerdeyiz. Başlarımız öne eğik değil ve yüzümüzde bir tebessüm var. İstanbul’un cilveli Continue reading