yalnızlık
-
Benimle Balayı
Sevgili okurcuğum, Biliyorsun yazmıştım: Kendime 50. yaş günü hediyesi verdim. İsveç’in Gotland Adası’nda bir yazar evine başvurdum ve kabul edildim. 23 Şubat günü Atina’dan Stockholm’a uçtum. Orada beni yoga öğrencim İpek karşıladı. İlk gün kafelerde, kitapçılarda gezdirdi. Lisbeth Salander’in izlerini beraber sürdük. Pek özlediğim Tayland yemekleri yedik. Shadow Yoga’nın global sangasından İsveçli bir dostumla akşamüzeri Continue reading
-
Atina Günlükleri 3
14 Şubat 2020 Atina Bugün size Kaldi kahvesinden yazıyorum. Kaldi bizim mahallede sayılır. On dakika yürüyerek geliyorum. Yürürken Salman Rushdie’nin Geceyarısı Çocukları’nı dinliyorum bu ara. Bu kitabı 2000li yılların başında bir defa Sundance’de okumuştum. Türkçesinden. Sonra Tayland’daki mahallemizin kitapçısından İngilizcesini buldum. Mahallemizin kitapçısı yaman bir yerdi. Şehrin tek ingilizce kitap satan dükkanıydı bir defa. Yoga Continue reading
-
Tabanlarım Kaşınıyor
Her yaş günümde, bizim Bey’den bana bir hafta tek başıma tatil hediye etmesini dilerim. Yanlış anlaşılmasın, o tatili finanse etmesini değil, sadece helal etmesini isterim yaş günü hediyem olarak. Yani, ben şu tarihte, tek başıma veya arkadaşlarımla bir hafta filanca adaya, dağa, köye gideceğim dediğimde surat asmasın, “how about me?” krizine girmesin, hayatın bir haftasını Continue reading
-
(İzninizle) Sizi Kategorize Edeceğim!
Bizim Bey beni pek kategorik buluyor. İnsanları, kitapları, toplumları, yemekleri bölmek, kategorilere ayırmak derdindeymişim. Belki de haklıdır. Mesleki deformasyon vardır bende de. Biz sosyologların işidir bu çünkü. Zahiri olanının arkasındaki gizli şekli gör, sonra o şekle göre zahiri olanı sınıfla. Belki Chatterjee’ler, Homi Bhabba’lar, Calhounlarla yatıp kalktığımız yıllardan kalma bir alışkanlıktır bu bendeki. Richard Freeman’a Continue reading
-
On Altı Yaşım: Yaşamak Zorunda Olduğum Beraberliğimsin
Kapıyı çektim, stüdyodan çıktım. Cüzdan, telefon ve anahtarlarım hepsinin üzerine kapı kilitlendi. Çantamı içeride unutmuşum. Araba ile birbirimize baktık. Elimde yoga matım. Kullandığım yok ya artık göçmeye hazırlanıyoruz diye stüdyodan eve götürüyordum. Elimde mat var diye mi çantamın eksikliğini hissetmedim acaba? Böyle şaşkınlık anlarımda Bey bana Balık Hanım diye sesleniyor. Türkçe olarak. Balik Hanum. Neyse…hayatın bizi Continue reading