aile
-
Yazar Yılbaşı Seviyor
Büyüdüğüm evde yılbaşlarına çok önem verilirdi. Bayramlardan ve hatta yaş günlerinden bile daha önemliydi yılbaşı. Muhakkak bizim evde toplanırdık. Annem emektar yardımcısı Ayşe Hanım’la beraber bütün gün yemek pişirirdi. Tavuğun içi doldurulur, lahana dolmalar sarılır, kayısılı, kestaneli pilav hazırlanırdı. Kütür kütür salatalar, cevizli kabak tatlısı derken benim içim içime sığmazdı. Benim görevim, evin tek çocuğu Continue reading
-
Sen önce kendine inan (mı)?
Biraz önce bulaşık yıkarken ayrımına vardığım bir gerçek: “Sen önce kendine inan” bir bakıma içi boş bir slogan. İnsanın kendine inanması için önce ona bir başkasının inanması gerekiyor. Bu da nereden aklıma geldi? Geçenlerde Doğan Kitap’ın genel yayın yönetmeni Cem Erciyes ile sohbet ediyorduk. Ben içinde bulunduğumuz tarihsel dönemi (hayalimdeki) gelecekle kıyasladığımda bir özgürlükler çağında yaşadığımızı düşündüğümü söyledim. Gelecek benim Continue reading
-
Hayat Tanrı’nın insanlara bahşettiği en büyük armağandır
Bu sabah Sırbistan’ın uzak bir köşesindeki otel odamda, aşağıdaki kahvenin açılmasını beklerken, Aile Ağacı projesi için yanımda getirdiğim Nene’min otobiyografisine bakacağım tuttu. Ölümünden tam bir sene önce, 91 yaşındayken kaleme aldığı on sayfalık hayat hikayesini okurken çoktan unuttum sandığım sesi kulaklarımda canlandı, vurgusu tonuyla zihnimde yankılandı. Sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim şu son bölümünü okurken de yüreğimin Continue reading
-
Ne Öğrenemedim Şu Yogadan? (3. Bölüm)
Bu yazının başı nerede? Şimdi ben size bu satırları yazarken Portland’da saat sabahın sekizi. Bugün yoga yapmıyorum, dinleniyorum. Yine de 6’da uyandım. Yatakta biraz Madam Bovary’yi okudum. Mahallemizin kitapçısında çok şeker bir baskısını buldum, hem ciltli, hem kırmızı kurdeleden ayracı var, hem de el kadar bir şey. Gözlerimi açmadan ona uzandım. Avuçlarımın içinde tutmayı bile seviyorum. Continue reading
-
GELIN GITMEK
“Bu yazıyı yazacaksın” dedi içimdeki asker. “Hem de hemen şimdi yazacaksın.” Ve ama birazdan boarding başlıyor. Ben daha 207 numaralı çıkış kapısına bile gitmedim. İtiraz ve naz sökmedi. Daha vakit varmış. Üstelik nice havayollarından sahip olduğum onbinlerce uçuş milime rağmen bir defa bile görmediğim bir bölgesinden girmişim havalimanımıza. D kapısının arkası. Ferah mı ferah –afedersiniz- Continue reading